12 Ocak 2010 Salı

ZEKİ AMA TEMBEL OLMAK… TEMBEL AMA ZEKİ OLMAK…






Bölüm 1: Zeki Ama Tembeller…



Birçoğumuzun kulakları alışıktır bu tanıma; “Benim çocuğum zekidir ama çok tembellik ediyor…” Aslına bakılırsa bu bir eleştiri midir, övgü müdür, orası pek anlaşılmaz. Genelde çalışmayan öğrencinin nazikçe motive edilmesi için kullanılsa da sonuçlar beklenenin tam tersini verebilir, öğrencimiz; “tembelim ama zeki olduğum için vakit bulunca işlerin üstesinden gelirim” ya da “Zeki olduğum için tembellikten vazgeçmeme gerek yok” diyebilir. “Ama! Ama! Ben ne yaptım motive edeyim derken uyuklayan bir canavar mı yarattım?” Şaka bir yana gerçekten çok ciddi bir vakadır: “Zeki ama tembel olmak”



İster sınava hazırlanalım ister yalnızca okul derslerine çalışalım, hepimiz iyi biliriz ki, ders çalışmak dünyanın en keyifli işi değildir. Ders çalışmanın keyifsiz görünmesi işleri ertelememize sebep olabilir. Ertelenen işler biriktiği zaman yükün altından kalkılamayacak boyutlara ulaşır. En sonunda da; “işler çok birikti, artık mümkün değil yapamam” durumuna gelirsek çalışmamak için en güçlü mazeretimize kavuşmuş oluruz. Tembellik, bu şekilde kendi kendini besleyen bir mekanizmaya sahiptir. Notlar düşer ya da hedeflerden uzaklaşılırsa birileri gelip, “sen çok zekisin ama tembelsin” deyiverince hiçbir şey yapmadığımız halde kendimizi sevmemiz için bahane bulmuş oluruz. Kendimizi her şeye rağmen sevmek iyidir fakat işler birikirken kılımızı kıpırdatmamak ta pek hoş bir durum değildir.

Anlaşılıyor ki maksadını aşabilen bir sözdür, “Tembel ama zeki” yakıştırması… Çalışmayan öğrenciyi övmek gibi anlaşılabilir ve henüz tedavisi de bulunamamıştır.

Zeki ama tembel olmak yerine, Tembel ama zeki olmayı başararak belki sorunumuzu çözebiliriz.


Bölüm 2: Tembel Ama Zekiler…



Resimde bulunan su testisi bundan 200 Bin yıl önce “tembel ama zeki” bir insan tarafından icat edilmiştir. İsterseniz hikâyemizi anlatmaya başlayalım.

İnsanlar bundan 200 bin yıl önce, şu an sahip olduğumuz düşünce gücüne ve bilgi birikimine ulaşmamışken, geceleri buldukları mağara ve ağaç kovuklarında uyuyup, gündüzleri avlanıp meyve ve yaprak toplayarak yaşıyorlarmış. Susadıkları zaman güvenli mağaralarından çıkıp, vahşi hayvanların arasından sıyrılıp nehir ya da göl kenarına gidip midelerini tıka basa suyla doldurduktan sonra aynı yolu tekrar geri gelirlermiş. Bu iş her gün tekrar etmek zorunda oldukları, sıkıcı – yorucu ve vahşi hayvanlardan dolayı tehlikeli bir işmiş. Bu insan sürülerinden birinde gerçekten de tembellik konusunda dünya şampiyonu sayacağımız Moe adında bir mağara adamı yaşarmış. Moe, o kadar üşengeçmiş ki, susuzluğunu gidermek için diğerleri ile nadiren su kenarına inermiş. Tembelliği yüzünden diğerleri tarafından hiç sevilmezmiş. Moe yine su kenarına inmediği haftaların sonunda susuz kalmış. O kadar ki dili – derisi çatlamaya başlamış. Tüm gücünü toparlayarak diğerlerine katılmış. Kurumuş dudaklarını kafasıyla birlikte suya sokar sokmaz müthiş bir iştahla içmeye başlamış. O sırada dengesini yitirip suyun içine yuvarlanmış. Kalkmak için doğrulurken avuçları tesadüfen kap şeklini almış ve sudan çıktığında avuçlarının içinde bir su birikintisi oluşmuş. Su dolu avuçlarını fark ettiği an, çılgınca bağırıp çağırmaya başlamış. Bize şu an için çok basit görünen ama çağı için müthiş bir icat aklına gelivermiş. Eğer uygun bir yol bulursa “taşınabilir su çukuru” yaparak, suyu mağaraya, tembellik yaptığı tüneğine taşıyabileceğini fark etmiş. Diğerlerinin meraklı bakışları içinde avuçlarına aldığı suyu yanında götürmeye çalışmış ama başarılı olamamış. Sonra su kenarına açtığı yan yana duran çukurların birinden diğerine su taşıyarak mağaraya ulaştırmaya çalışmış ama bu da çok zahmetli bir yolmuş. Karnını suyla doldurduktan sonra diğerleri ile mağarasına geri dönmüş fakat bizim Moe eski Moe olmaktan çıkmış. Diğerleri uyurken o deliler gibi mağaranın etrafında koşturup bir şeyler yapıyormuş. Aradan aylar geçmiş ve bizimki diğerlerinin ömrü boyunca şahit olmadığı garip bir cisimle su kenarına inmiş. Elindeki kilden yapılmış koca su testisini suya daldırıp ağzına kadar su ile doldurup çekiştire çekiştire mağarasına götürmüş. Sürünün diğer üyeleri hayretler içinde Moe’nun yaptığı testinin aynısına sahip olmak için peşine takılıp yalvarmışlar. Daha önce tembelliği yüzünden diğerlerinden saygı görmeyen Moe, tembellik hakkı için aylarca çalışıp ürettiği su kabı sayesinde itibar kazanmış.
Anlaşılan: Tembel insanlar, hayatı kolaylaştırmak için sahip olduğumuz teknolojiyi yaratan kişilerdir. Hatta tembelliği o kadar severler ki, bunun için deliler gibi çalışmayı göze alabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder